Avengers Temel Karakterleri Listesi

Avengers Takım Üyeleri
1. CAPTAIN AMERICA - Steve Rogers İlk görünümü Captain America Comics #1 (Mart 1941)'de olmuştur. Joe Simon ve Jack Kirby tarafından yaratılmıştır. Captain America, Nazi güçleriyle savaşan vatansever bir süper asker olarak dizayn edilmiştir ve 2. Dünya Savaşı zamanı dünyada çok popüler bir simge haline gelmiştir. Amerikan bayrağı motifini taşıyan bir kostüm giyer ve düşmanlarına fırlattığı yokedilemez maddeden yapılmış bir kalkanı bulunur. Fiziksel olarak kırılgan ve aciz bir durumda olan Steve Rogers'ın, deneysel bir serumla kusursuz bir insan formu haline gelmesiyle doğmuştur, onu süper asker yapmalarındaki amaç ABD'nin 2. Dünya Savaşı'nda kalıcı etkiler bırakmasını sağlamaktır. Savaşın sonlarına doğru Captain America bir buz kütlesinin içinde sıkışmış ve donuk vaziyette yıllarca kaldıktan sonra Avengers'a lider olmak üzere bulunup tekrar uyandırılmıştır. Çizgiroman dışında 1944 yılında televizyon dizisi de çekilen ilk Marvel kahramanıdır. `Tüm Hikayesi`
2. IRON MAN - Tony Stark İlk görünüşü Tales of Suspense #39 (Mart 1963)'te olmuştur. Karakter editör Stan Lee tarafından yaratılmış, senaryo yazarı Larry Lieber tarafından geliştirilmiş, sanatçı Don Heck ve Jack Kirby tarafından dizayn edilmiştir. Bir Amerikan milyarderi, playboy, endüstrici ve dahi mühendis olan Tony Stark, kendisine kitle imha silahı tasarlatmak isteyen bir grup tarafından kaçırılır ve bu esnada göğsünden ölümcül şekilde yaralanır. Hayatta kalıp ellerinden kurtulmak için kendisine güçlendirilmiş bir zırh yapar. Kurtulduktan sonra Stark Endüstrileri'nde bu zırhını çeşitli teknolojik silahlarla donatır. Kendisine Iron Man ismini verip dünyanın koruyuculuğunu üstlenir. Başlangıçta gerçek kimliğini saklar. Iron Man, Soğuk Savaş döneminde Amerikan teknoloji ve iş dünyasının komunizme karşı duruşunu sergilemek için bir araç olarak yaratılmış, daha sonra ise her türlü organize suç ve terörizme karşı savaşan bir kahramana dönüşmüştür. `Tüm Hikayesi`
3. THOR ODINSON İlk görünümü Journey into Mystery #83 (Ağustos 1962)'de olmuştur. Stan Lee, Larry Lieber ve Jack Kirby tarafından tasarlanmıştır. Vikingler'de Nors mitolojisindeki aynı adlı yıldırım tanrısı Thor'dan esinlenerek yaratılmıştır. Baltalı İlah Thor karakterinin yaratılmasında Hulk karakterinin büyük etkisi olmuştur. Stan Lee’nin Hulk’ı yarattıktan sonra daha güçlü bir karakterin ancak tanrı olabileceği fikri aklına gelince Thor ortaya çıkmıştır. Marvel Evreni'nde Asgardlı Yıldırım Tanrısıdır. Gücünü Mjolnir ismindeki çekicinden alır. Mjolnir, Thor'a uçma ve havayı kontrol etme gücünü verir. `Tüm Hikayesi`
4. HULK - Bruce Banner İlk görünüşü The Incredible Hulk #1 (Mayıs 1962)'de olmuştur. Stan Lee ve Jack Kirby tarafından yaratılmıştır. Öfkelendikçe gücü ve dayanıklılığı limitsizliğe doğru artan, büyük yeşil insansı bir yaratık olarak tasarlanmıştır. Bruce Banner'ın öfkelendiğinde veya kendini tehdit altında hissettiğinde ortaya çıkan ikinci kişiliğidir. Ortaya çıktığında Banner'ın kendisini kontrol etmesine izin vermez, ayrı bir kişilik sergiler. Hulk bazen tamamen akılsız ilkel bir canavar gibi davranırken, bazen de taktik uygulayabilen yüce bir savaşçıya dönüşebilmektedir. Bir olayda Banner, Hulk'ı kontrol etmeyi başarabilmiştir. Hulk, Frankenstein ve Dr. Jekyll ve Mr. Hyde'dan esinlenerek ortaya çıkarılmıştır. `Tüm Hikayesi`
5. BLACK WIDOW - Natalia Alianovna "Natasha" Romanova Stan Lee, Don Rico ve Don Heck tarafından yaratılmıştır. İlk başta bir Rus ajanı olarak ortaya çıkıp Iron Man'e karşı görünmüştür. Daha sonra Amerika'ya kaçıp S.H.I.E.L.D. için çalışmaya başlamıştır ve Avengers ekibine katılmıştır. `Tüm Hikayesi`
6. HAWKEYE - Clint Barton İlk görünüşü Tales of Suspense #57 (Eylül 1964)'de olmuştur. Editör Stan Lee ve sanatçı Don Heck tarafından düşman olarak yaratılmıştır. Daha sonra Avengers #16 (Mayıs 1965)'te Avengers'a katılmıştır. Clint Barton Waverly, Iowa'da doğmuştur. Genç yaşta ailesini bir trafik kazasında kaybeder. Yetimhanede geçirdiği 6 yıldan sonra, kardeşi Barney ile beraber oradan kaçarak Carson Carnival of Travelling Wonders isimli gösteri grubuna katılır. Kısa zamanda Swordsman'in dikkatini çeker ve onun asistanı olur. Trick Shot'ın da yardımlarıyla eğitim alan Clint usta bir okçu haline gelir. `Tüm Hikayesi`
7. VISION İlk görünüşü The Avengers #57(Ekim 1968)'de olmuştur. Roy Thomas, Stan Lee ve John Buscema tarafından yaratılmıştır. Bir android olan Vision, Avengers ekibinin önemli bir üyesidir. Vision, o sıralarda öldüğü sanılan Wonder Man' in beyin yapıları kullanılarak programlanmıştır. Bunu gerçekleştiren de Avengers' ın büyük düşmanı Ultron ve orjinal Human Torch deneyinden sorumlu Professor Phineas T.Horton'dur. `Tüm Hikayesi`
8. WINTER SOLDIER - James Buchanan "Bucky" Barnes İlk görünüşü James Buchanan "Bucky" Barnes olarak Captain America Comics #1 (Mart 1941)'de, Winter Soldier olarak Captain America #1 (Ocak 2005)'te, Captain America olarak Captain America #34 (Ocak 2008)'de olmuştur. Joe Simon ve Jack Kirby tarafından, Steve Rogers'ın yardımcısı olarak yaratılmıştır. Bucky, yarım yüzyıl sonra ölümden döndürülüp Winter Soldier olarak tekrar Marvel severlerin karşısına çıkartılmıştır. Bir süper kahramanın yanında çalışan 16 yaşında gencecik bir asker olarak tasarlanışı, daha sonra tepki almış, çizerler de onu bir mesaj aracı olarak kullanarak, ölümüyle, neden hiç bir süper kahramanın, gencecik çocukları tehlikeye atmak istemediğini açıklamış olmuşlardır. `Tüm Hikayesi`
9. CAPTAIN MARVEL - Carol Danvers Carol Danvers bir kaza sonunda uzaylı Kree ırkı tarafından yapılan bir makinenin bilinmeyen enerjisinin etkisi altında kaldı.Bu makineden yayılan radyasyon onun genetik yapısını değiştirerek insanüstü güçler verdi. Bunlar uçabilme ve üstün bir önsezi olan yedinci duygudur.Kendisine Miss Marvel adını vererek süper kahramanlar arasına katıldı. Ms. Marvel çizgi roman dünyasına giriş yaptığı ilk maceradan bu yana Amerikan Hava Kuvvetlerinin güçlü pilot kadınlarını temsil etmektedir. Sapsarı saçları ve güçlü duruşuyla erkek hegemonyasındaki kahramanlık terimine feminen bir boyut kazandırır. Captain Marvel’ın genleriyle birleşerek Ms. Marvel haline gelmesi, Havva’nın Adem’in kaburgasından yaratılması fikrini hatırlatmakta, hatta son dönemde Ms. Marvel’ın “Captain Marvel” ismini kullanmaya başlaması, “Adem’den gelen Havva’nın Adem’e dönüşmesi” gibi son derece ilginç bir senaryo ortaya çıkartmaktadır. Aynı şekilde, Marvel Evreni’nin en kayda değer kadın süper kahramanlarından biri olan Ms. Marvel’ın, hem yazar, hem okuyucu kitlesi, hem de karakter açısından ciddi anlamda “erkek egemen” bir alanda bu şekilde ayakta kalabilmesi de ilgi çekicidir - bu açıdan Ms. Marvel, DC’nin benzer bir rol üstlenen karakteri Wonder Woman’la da kıyaslanabilir. Carol Danvers on sekiz yaşındayken Amerikan Hava Kuvvetlerine katılmış genç bir pilottur. Babasının baskısına karşı gelerek orduya yazılan Carol’ın en büyük hayali gökyüzünde özgürce dolaşabilmektir. Bu hayalini gerçekleştirmek için ilk adımı atan Carol, ilerleyen yıllardaki üstün başarılarıyla kısa sürede binbaşılığa kadar yükselir. NASA’nın yürüttüğü bir projeye dahil olan Binbaşı Danvers, Kree teknolojisi kullanan bir gözetçi robotunu (Kree Sentry) araştırırken Mar-Vell adında bir Kree ile karşılaşır. Hayatını değiştirecek olaylara vesile olacak bu karşılaşma, Captain Marvel’ın onu bu robottan kurtarmasıyla büyük bir hayranlığa dönüşecektir. Captain Marvel’ın en büyük düşmanlarından olan Yon-Rogg adlı Kree bu yakınlaşmayı kendi lehine kullanıp Carol’ı kaçırır. Yasaklanmış bir Kree teknolojisi olan ‘’Psyche-Magnitron’’u Captain Marvel üzerinde denemeyi planlayan Yon-Rogg, Captain Marvel’ı tuzağa çekmek için Carol’ı kullanır. Düşünceleri gerçeğe dönüştüren bu teknolojiyi etkisiz hale getirmeye çalışan Captain Marvel, aletin patlamasına engel olamaz ancak Carol’ı kurtarmak için ona siper olur, ve tam bu sırada Mar-Vell’in Kree genleri Carol’ın dünyevi genleriyle karışır. Carol Danvers’ın Ms. Marvel altbenliği de bu şekilde ortaya çıkar. Bu yaşadığı değişimi birkaç ay fark etmeyen Carol, güçleri ortaya çıktıkça, ve bu güçlerin kontrolünü yitirdikçe NASA’daki görevinden de ayrılmak zorunda kalır. Altbenliğini kontrol etmek için uğraşan Carol, bu süre zarfında yaşadıklarını ise NASA’yı ifşa eden bir kitap yazarak geçirir ve kitap çok başarılı olur. Daha sonra, iki benlik oluşturan Carol bir yandan editörlük yaparken bir yandan da Avengers takımına katılıp profesyonel süper kahramanlık hayatına başlar. Avengers’a katılmasından kısa süre sonra takıma adapte olan Ms. Marvel’ın yakası, talihsiz olaylar silsilesinden bir türlü kurtulmaz. Avengers’ın kayda değer düşmanlarından Immortus’un (Kang the Conqueror) oğlu Marcus, Ms. Marvel’ı Limbo adlı cehennemvari boyuta getirir, ve onu hamile bırakır. Çizgi roman dünyası içinde tatsız bir tecavüz hikayesi olarak da hatırlanan bu hikaye, Marcus’un “Limbo’dan kurtulmak için olayları kesinlikle hatırlamayacak Ms. Marvel’ı daha sonradan kendisine dönüşecek bir çoukla hamile bırakması” gibi akıl almaz bir kurguya sahiptir. Bu hikaye sonrasında bir süre Limbo’da tutsak edilen Ms. Marvel, daha sonra oradan kurtulmayı başarır ve Avengers takımını da bırakarak San Francisco’da inzivaya çekilir. Destiny adındaki mutant ise Carol’ın dünyadaki varlığını hissetmekle kalmayıp, daha sonradan X-Men takımına katılacak olan Rogue ile Ms. Marvel’ın kapışmasına vesile olacak bir kehanette bulunur. Bu kehanete göre Rogue ,Ms. Marvel’la olan bir karşılaşmasında feci derecede etkilenip çok zarar görecektir. Bunu öğrenen Rogue, kimsenin kendisi için tehlikeye atılmasını istemediğinden tek başına onunla karşılaşmaya karar verir. O döneme kadar sadece dokunduğu kişilerin özelliğini alma gibi bir gücü olan Rogue, Ms. Marvel’ın gücünü emmeye başladığında bazı şeyler ters gider ve bilindiği üzere Ms. Marvel’ın altbenliğinin bir kısmı anılarıyla ve özel güçleriyle birlikte Rogue’a geçer. Böylelikle Rogue, uçma ve süper güç gibi ekstra özellikler kazansa da, Ms. Marvel’ın kişiliğinin bir bölümünü de kendi zihninin içine almış olur. Rogue’u daha sonra birçok olayda kötü durumda bırakan bu altbenlik daha sonra Magneto tarafından alt edilmiştir. Güçlerini kaybeden Carol ise Spider Woman tarafından kurtarılır ve hastaneye kaldırılmıştır. Burada Professör Xavier’ın yardımıyla hafızasına ve tecrübelerine kavuşan Carol, Blackbird’ün pilotu ve X-Men’in operasyon danışmanı olarak X-Men’e katılır. Uzaydaki X-Men görevlerinin birinde yine talihsizlikler Carol Danvers’ın başını belaya sokmayı başarır. Brood adlı uzaylı bir ırkın eline düşen Carol, onların deneği olur ve bir yıldızın gücünü ortaya çıkarabilecek kadar büyük kozmik bir güç elde eder. “Binary” olarak adlandırılan bu yeni kozmik gücüyle maceralara atılmak isteyen Binary, Starjammers adlı uzay keşif grubuna katılır ve birkaç sene ortalıkta görülmez. Yıllar sonra kozmik enerjisini güneşi kurtarmak için harcayan Binary, Kree genlerinden gelen tüm özelliklerini yenilenmiş bir şekilde dünyaya geri döner. Avengers’a yeniden katılan ve ismini Warbird olarak değiştiren Ms. Marvel artık daha dengeli ve insanlara daha çok yardım eden bir süper kahraman olmaya çalışmaktadır, fakat bir sorunu vardır: Güçleri yavaş yavaş tükenmektedir. Bu durum kendisinin psikolojik olarak da sarsılmasına yol açar. Yıllar boyunca yaşadığı olaylar, değişimler ve kayıplar (sevgilisi Dr. Michael Barnett Mystique tarafından öldürülmesi, vs.) onu haddinden fazla alkol tüketmeye iter, ve bu durum daha sonra Avengers takımından ayrılmasına kadar varır. Bu ayrılıktan sonra Warbird kimliğiyle alkolizmi yener ve yoğun ruhsal çalışmalar yaparak tekrardan Avengers takımına davet edilir. House of M hikayesi sırasında yine kayda değer bir rol oynayan Ms. Marvel, bu hikayeden sonra süper kahramanlığı eskisinden de ciddiye almaya başlar. Warbird adını kullanmayı bırakarak yeniden orijinal ismine dönen Carol, eski kostümüne de geri dönüş yapar. Civil War sırasında Süper İnsan Kayıt Yasası’nın, yani dostu Iron Man’in tarafında yer alan kahramanımız, savaşın kazanılmasından sonra Marvel Evreni içindeki önemini de arttırır. Tony Stark’ın özel isteği ile Mighty Avengers takımına katılan Ms. Marvel, bu takıma başarıyla liderlik yaparak tüm görevlerini başarıyla gerçekleştirmelerini sağlar. Aynı zamanda, Civil War sonrasında kendisini alternatif bir evrenden gelen ve Warbird adını kullanan bir başka Carol’a karşı uyaran Rogue ile de arasındaki gerginlik tatlıya bağlanmış olur. Secret Invasion ‘’event’’inde ise genel konsepte uygun şeyler başına gelir. Pek çok süper kahraman gibi, Ms. Marvel’ın da Skrull’lar tarafından taklit edildiği ortaya çıkar, ve bu esnada, Manhattan’ı neredeyse tek başına savunan Ms. Marvel, hayatının en zorlu mücadelelerinden birini verir: Super-Skrull denilen ve çeşitli mutant güçlerini absorbe etmiş Skrull ordusunu tek başına durdurmaya çalışır ve bunu başarır. Secret Invasion’u takip eden Dark Reign döneminde Norman Osborn’un kötülüklerinden nasibini alan bir kahraman da Ms. Marvel’dır. Tony Stark’ı koordinatörlükten indiren Osborn, Ms. Marvel’ı da tehdit eder: ‘’Ya bana Katıl ya da Seni Tutuklatırım!’’. Ms. Marvel elinin tersiyle bu teklifi geri çevirip, kayıt altına alınmayı tercih etmeyen New Avengers takımının yolunu tutar ve orada ikinci lider konumuna getirilir. Osborn, bunu bir tehdit olarak görüp Carol’ın Ms. Marvel olmadan önce alt etmeye çalıştığı bir teröristi süper güçlü bir iğneyle donatarak Ms. Marvel’ın üzerine salar. Bir anlamda Ms. Marvel’ın geçmişiyle yüzleşmesi olarak da tanımlanabilecek bu karşılaşma sonucunda teröristi öldüren Ms. Marvel güçlerinin kontrolünü kaybeder ve kendisi de enerji bileşenlerine ayrılarak ölür. Osborn, bu ölümden sonra Dark Avengers’ı kurar ve onun eski düşmanlardan Moonstone’u Ms. Marvel’ın olarak halka tanıtır. Dark Reign ve Siege hikayesi sırasında Ms. Marvel’lık görevini Dark Avenger olarak Moonstone üstlenir. Ms. Marvel’ın enerji bileşenlerine sahip bir aygıtı üzerinde deneyen Moonstone bu enerji bileşenlerini açığa çıkartır. Gerektiği kadar toplanıp birleştirildiğinde Ms. Marvel yeniden hayata döndürülebilecektir. Spider - Man, Wolverine hatta Deadpool gibi kahramanlar onu tekrardan dünyaya getirmeye çalışırlar, ve onların çabasıyla Ms. Marvel hayata geri dönmeyi başarır. Norman Osborn’un alt edildiği Siege hikayesinin ardından, kahramanlar eski günlerine geri dönerler, ve Carol kurulan üç Avengers takımından biri olan New Avengers’ın ikinci lideri olur. Takip eden serilerde bu takımda faaliyet gösteren Ms. Marvel, Avengers vs. X-Men serisiyle yine önemli bir rol üstlenecektir. Avengers takımı ile X-Men takımını karşı karşıya getiren hikaye Avengers vs. X-Men’de, Ms. Marvel Phoenix Force’u durdurmakla görevlendirilen takımda yer alır. Birinci denemede takım başarısız olsa da, ikinci denemede bu kozmik gücü biraz olsun yavaşlatmayı başarırlar. Bu hikaye sırasında Captain Marvel’ın kısa süre için de olsa hayata geri dönmesi, Ms. Marvel’ı derinden etkiler, ve hikayenin çözüme kavuşmasıyla birlikte, Ms. Marvel kendisini onlar için feda eden eski dostunun ismini yaşatmaya karar verir. Avengers vs. X-Men hikayesinin ardından yeni bir imajla Captain Marvel ismini kullanmaya başlayan Carol Danvers’ın güncel maceraları, bu isimdeki seriden takip edilebilir.
10. BLACK PANTHER - T'Challa Vibranium denen kurşunları bile durdurabilen özel bir maddeden yapılmakta olan kostümü ona pek çok avantaj sağlar. Bu kostüm onun alabileceği fiziksel zararları en aza indirir, ayrıca gölgelere daha iyi gizlenebilir. Vibraniumdan yapılma pençeleri ve yüksek mesafelere sıçrayabilmesini sağlayan botları vardır. Ayrıca özel enerji bıçakları da taşımaktadır. T'Challa bir Afrika ülkesi olan Wakanda'nın kralı T'Chaka'nın oğludur. Wakanda'nın ekonomisindeki en büyük avantaj çok nadir bulunan özel bir metal biçimi olan "vibranium" çıkartılan madenlerdir. Babası vibranium madenlerini ele geçirmeye çalışan Ulysses Klaw tarafından öldürülünce T'Challa intikam almaya yemin etti ve madenlere yapılan saldırıyı engellemeyi başardı. Avrupa ve Amerika'daki en iyi okullarda okuyarak eğitimini tamamlayan T'Challa babasının tahtını teslim almak için geri döndü. Dövüş ve avcılık konusunda sınavlardan geçerek fiziksel yeteneklerini ispatlamayı başardı. Wakanda'nın panter tanrısı olan Black Panther ünvanını aldı. T'Challa'nın yönetimindeki Wakanda modern ve yüksek teknolojiye sahip, fakat Afrika geleneklerine de sıkı sıkıya bağlı bir ülke oldu. T'Challa kendisine yakıştırılan Black Panther adıyla ülkesinin en iyi savaşçılarını yönetip iç ve dış tehditlere karşı ülkesini korudu. Bu sırada Fantastic Four ve Captain America gibi dostlar edindi. Captain America bir ara Avengers'dan ayrıldığında Black Panther'a ekipte onun yerine geçmesini teklif etti. Black Panther bu teklifi kabul etti, çünkü bu sayede hem Kuzey Amerika ve onların suçla mücadele yöntemleri hakkında daha fazla şey öğrenecek, hem de Wakanda'nın batıdaki temsilcisi olabilecekti. Aslında bu teklifi kabul etmesinin bir diğer nedeni de Avengers'daki bilgisayarlar sayesinde Amerikan hükümetinin gizli bilgilerine ulaşabilecekti. Ülkesinde yerini bir başkasına devredip Amerika'ya giden T'Challa burada Luke Charles adlı yeni bir kimlik alarak Amerika'daki genç Afro-Amerikalılara soylarının eski kültürlerini öğretebilmek için öğretmenlik yapmaya başladı. T'Challa bir süre sonra Wakanda'ya geri döndü, ama ara sıra Avengers ve Fantastic Four'a yardımcı oldu. Wakanda'ya dönüşünden beri Avengers'ın yedek üyelerinden biri oldu, çünkü tüm gün Avengers'da çalışan bir üye olmak istemiyordu, bunun yerine Wakanda'nın kralı olarak ülkesine karşı olan sorumluluklarına ağırlık vermek istiyordu. T'Challa Wakanda ile bağlantılı bir cinayeti araştırmak için New York'a gitti. Yokluğu sırasında Wakanda'da çıkan sivil savaş ve politik yozlaşma yüzünden tahtını kaybetti. Ülkesine geri dönmeyip ABD'de kalan T'Challa kendisine yeni bir kimlik edindi ve Black Panther olarak maceralarına da devam etti.
11. ANT MAN - Henry Jonathan “Hank” Pym Takma Adları: Ant-Man, Giant Man, Goliath, Yellowjacket, Wasp, Scientist Supreme, Doctor Pym Yaratıcıları: Stan Lee, Jack Kirby, Larry Lieber İlk Göründüğü Sayı: Tales to Astonish #27 – The Man in the Ant Hill! (Hank Pym olarak) Tales to Astonish #35 – The Return of the Ant-Man (Ant-Man olarak) Tales to Astonish #49 – The Birth of Giant Man! (Giant Man olarak) Avengers Vol1 #59 – His Name is…Yellowjacket! (Yellowjacket olarak) Secret Invasion: Requiem Vol1 #1 – How I’ll Remember You (Wasp olarak) Mesleği: Biyokimya doktoru, Maceraperest. Takım Üyelikleri: Avengers, Mighty Avengers, West Coast Avengers, Avengers Academy, Avengers A.I., Secret Avengers, Defenders. - Ant-Man ve Yellowjacket olarak, kendi boyunu mikroskopik boyutlara, yaklaşık 1 cm’e kadar küçültebiliyor. Bunu ilk başta Pym parçacıklarıyla yoğrulmuş kapsüller aracılığıyla yapabiliyorken, sonraları Pym Parçacıklarının mutasyonuna uğradığı için kendi iradesiyle yapabilmeye başladı. Bu boyda iken vücut ağırlığı normal boydaki vücut ağırlığı ile aynı, bu nedenle kuvveti değişmiyor. - Giant Man ve Goliath olarak, kendi boyunu, yüzlerce metre uzunluğa uzatabiliyor. Bunu ilk başta Pym parçacıklarıyla yoğrulmuş kapsüller aracılığıyla yapabiliyorken, sonraları Pym Parçacıklarının mutasyonuna uğradığı için kendi iradesiyle yapabilmeye başladı. Bu boyda iken boyu ile orantılı süper güce sahip oluyor. - Wasp iken, boyunu Giant Man ve Goliath iken uzatabildiğinden daha fazlasına uzatabiliyor. Daha çok kuvvet ve staminaya sahip oluyor. - Çok küçülüp, Marvel Mikro Evreni, Microverse’e, çok büyüyüp, Marvel Makro Evreni, Macroverse’e girebiliyor. - Wasp iken, ellerinden biyoelektrik dalga gönderebiliyor. Omuzlarındaki hücre implantasyonu sayesinde, küçüldükçe omuzlarındaki plakalar böcek kanatlarına dönüşüyor ve uçabiliyor. (Kanatlarını şu anda kullanmıyor, ellerinden bir şeyler göndermiyor, vücudundaki biyoelektrik enerjisini ışına çeviren bir silaha sahip.) - Büyüme ve küçülme güçlerini, başka canlılar veya maddeler üzerinde de kullanabiliyor. - Deha seviyesinde zekası var. Marvel dünyasının en zekilerinden biri. - Biyokimya konusunda en iyi bilim insanlarından. Bu uzmanlık dalı haricinde, subatomik fizik (Pym Parçacıkları), robotik ve yapay zeka (Ultron) konuları da uzmanlık alanları. - Boyuna göre dövüş taktikleri seçiyor. Captain America tarafından eğitilmiş, bu yüzden yakın dövüşte çok iyi. Judo ise en iyi olduğu savunma sporu. Dalgıç. Çok iyi bir pilot. - Kullandığı konuşma aygıtı aracılığıyla, böceklerle iletişim kurabiliyor, onları kontrol edebiliyor. Bunu önceleri sibernetik başlığıyla yapıyordu. - Wasp gözlükleri aracılığıyla, çevre görüş açısını arttırabiliyor, görüntü kaydı yapabiliyor, her türlü enerjiyi analiz edebiliyor, düşüncelerini radyo frekansları olarak iletebiliyor. Bunu önceleri sibernetik başlığıyla yapıyordu. - Her türlü alet edevatı mikroskopik boyutta depolayabildiği bir cihazı var. Bu cihaz akıllı çipi sayesinde, Pym hangi durumda olursa olsun, doğru aleti cihaz içinden çekip verebiliyor. Dr.Henry Pym biyokimya alanında uzmanlaşmış, başka bilim alanlarına da merakı olan, kendi halinde genç ama parlak bir bilim insanıdır. Macar asıllı, ABD’ye politik nedenlerden dolayı kaçmış, güzel Maria Trovaya ile evlidir. Evlenmelerinden kısa bir süre sonra yapmış oldukları Macaristan seyahatinde, Macar gizli polisi tarafından Maria öldürülür. Eşinin öldürülmesinden sonra, ilk ruhsal çöküntüsünü yaşayan Henry Pym, toparlandıktan sonra, zekasını ve bilimini, zalimlik ve adaletsizlikle savaşmak için kullanma kararı alır. Almış olduğu bu karar, herhangi bir şeyi küçültmeye veya büyütmeye yarayan Pym Parçacıklarını keşfetmesine vesile olur. KARINCA TEPESİNDEKİ ADAM Henry Pym, manyetik alanları kullanarak, Pym Parçacıklarını iki farklı seruma hapsetmeyi başarır. Bir serum, canlı ve cansızları küçültürken, diğer serum tekrar normal boylarına kavuşmalarını sağlamaktadır. Pym, serumu üzerinde dener ve bir böcek boyutuna iner, ancak bir karınca tepesinde hapsolur ve içindeki karıncalar yüzünden hayatı tehlikeye girer. Diğer serumu kullanarak kendini büyütmeyi başaran Pym, parçacıkların çok tehlikeli ve güçlü oldukları sonucuna varır ve parçacıkları yok eder. Ancak akabinde, verdiği kararın yanlış olduğunu fark eder ve Pym parçacıkları ile tekrar deneylere başlar, serumları baştan yaratır. Kendisi ile beraber küçülebilecek, kararsız moleküllerden oluşan bir kostüm yapmayı da ihmal etmez. Karınca tepesinde yaşadığı deneyimden sonra, karıncaları ve iletişim yöntemlerini incelemeye başlar, aylar sonra da, karıncalarla iletişim kurmasını sağlayan ilk sibernetik başlığını yapar. Şehirdeki tüm karıncalarla irtibat halindedir, karıncalar şehri dinlerler, herhangi birinin yardıma ihtiyacı olursa durumu Ant-Man’e iletirler. Ant-Man karınca yardımcıları ile beraber şehirdeki küçük çaplı suçları ve kötüleri engellemeye başlar. Engellediği kötüler arasında baş düşmanı (Ultron’u Avengers kötüsü sayarsak) Elias Starr nam-ı diğer Egghead de bulunmaktadır. Egghead, komünistlere sırlar sattığı için kovulan bir nükleer fizikçidir. Ant-Man’i yenmek isteyen lokal bir çete tarafından kiralanmıştır. Egghead, Ant-Man’e en büyük yardımın karıncalardan geldiğini fark eder, dehasını kullanarak karıncalarla irtibat kurmak için bir cihaz yapar ve bu cihaz aracılığıyla, karıncalara eğer Ant-man’i şuraya getirirseniz, onu tuzağa düşürebiliriz, böylece siz de özgürlüğünüze kavuşursunuz der. Tabi, karıncaların kendi istekleri dışında Ant-Man’e hizmet ettikleri yanılgısına düşmüştür. Karıncalar, Ant-Man’i durumdan haberdar ederler. Ant-Man Egghead’i alt eder. Ancak Ant-Man, artık tek başına kötülerle mücadele etmekte zorlandığının farkına varır. Egghead artık aranan bir suçludur ve Ant-Man’den intikam alma hissiyle yanıp tutuşmaktadır. JANET VAN DYNE (WASP)’LA TANIŞMASI Kosmos gezegeninden gelen bir uzaylı, Hank’in meslektaşlarından, astrofizikçi Vernon Van Dyne’ı öldürür. Ne yapacağını bilemeyen kızı Janet Van Dyne, Hank’i arar ve yardım ister. Daha önceden tanışıklıkları vardır. Hank, ölen eşine çok benzediği için Janet’i aklından çıkaramamaktadır. Yardım isteğini başta şaka olarak yorumlayan Hank, daha sonra karıncalardan Janet’in doğruyu söylediğini öğrenir ve Ant-Man olarak Janet’in yardımına gider. Janet, babasının intikamını almak ve suçluyu adalete teslim etmek istemektedir. Ant-Man, Janet’a otoritelere haber vermesi telkininde bulunur, beraber Hank’in laboratuvarına giderler. Burada, Hank, Ant-Man olduğunu itiraf eder ve Janet’a Pym parçacıklarını kullanarak küçülmeyi öğretir, biyokimya bilgisini kullanarak, Janet’a, küçüldükçe böceklerin kullandıklarına benzer kanatlar geliştirme yeteneği verir. Böylece Wasp yani yaban arısı doğmuş olur. İkili beraber, Wasp’ın babasının katili uzaylının peşine düşerler ve uzaylıyı yenmeyi başarırlar. Dyne ve Pym, bir müddet ikili olarak maceralarına devam ederler. Beraber, 3.sınıf kötülere karşı mücadele verirler. Hank bu esnada, Korr adını verdiği bir uçan karıncayı Wasp’e eşlik edebilmek adına kullanmaya başlar. Bir gün, Hulk’ın acilen bulunması ve yakalanması gerektiğine dair bir sinyal alırlar. Ve hayatları değişir (Tabi Marvel dünyasının seyri de.) Sinyale cevap verenler sadece Hank ve Janet değildir. Thor ve Iron Man de bitiverirler olayların geçtiği yerde. Canla başla mücadele verirler Hulk’ı yenmek için. Ta ki Thor olan bitenin Loki’nin kandırmacası olduğunu anlayana kadar. Sonrasında hepsi güçlerini birleştirerek, Loki’yi yenmeyi başarırlar. Hank, beşinin de farklı güçlere sahip olduğunu, bir araya gelip bir takım oluştururlarsa durdurulamaz olacaklarını belirtir. Diğerleri de bir araya gelip, takım kurma fikrine sıcak bakarlar, Janet da madem öyle, o zaman takımın adı Avengers gibi bir şey olsun der. Böylece Marvel’ın en iyi takımlarından biri, belki de en iyisi doğmuş olur. Avengers takımı olarak yaptıkları ilk işlerden biri donmuş Captain America’yı bulup tekrar modern dünyaya kazandırmalarıdır. Avengers takımı kurulduktan hemen sonra, Hank, Pym parçacıklarının, boyutlarını küçülttüğü gibi büyüttüğünü de keşfeder. (Biraz geç farkediyor zannımca, yani iki serumdan birinin küçüğü büyüğü çevirdiğini düşünürsek, 2+2=4) Boyu, yaklaşık 3.5 metreye kadar uzayabilmekte, ancak bu uzunluğu geçince çok dik duramamakta, kilosunu taşıyamamaktadır. Buna rağmen, Avengers macerasına Giant-Man olarak devam etmeye karar verir (Seneler sonra Giant-Man olmak istemesinin temel nedeninin, Thor ve Iron Man’in yanında kendini yetersiz hissetmesi olduğu ortaya çıkıyor. Bir insan kendine bu kadar mı güvenmez) Hem Avengers üyesi olarak,hem de Wasp’la bir ikili olarak maceralarına devam eder. Wasp’la beraber büyük düşmanlarından biri daha sonra Whirlwind olacak Human Top’un elinde ilk yenilgiyi tadarlar (Hayret). Gel zaman, git zaman, Janet, Hank’in hareketlerinde bazı değişiklikler fark eder. Boyutları büyükken, daha dikkatsizce, daha bencilce davranmaya başlamıştır Hank. Bir yandan Human Top başlarına bela olmaya devam ederken ikilinin, bir yandan da 3.sınıf karakterleri alt etmeye devam ederler. Ancak, bu büyüme işlemi Hank’i oldukça zorlamaktadır, işlemin ölümcül olabileceğinden endişe duymaktadır. Bu endişelerin yanı sıra, Hank’in Avengers’la olan ilişkisinde de pürüzler baş göstermeye başlar. Hank’in karınca şebekesinin uyarılarına rağmen Mole Man’a karşı Wasp da dahil Avengers üyelerinin hiçbirinin bir şey yapmaması Hank’in Avengers’a tepki vermesine neden olur. En son, Janet, Count Nefaria ile olan mücadelede ciddi bir şekilde yaralanınca bardak taşar ve Avengers ile beraber Masters of Evil’a karşı verdikleri son mücadeleden sonra Hank ve Janet, hem Avengers’dan ayrılmaya, hem de ikili olarak kostümlerini temelli rafa kaldırmaya karar verirler.Artık yavaştan yavaştan romantizm de aralarında yeşermeye başlamıştır. Tüm Hikayesi
12. QUICKSILVER - Pietro Maximoff Süper hız yeteneğine sahip bir mutanttır. Süper hızda düşünebilir ve hareket edebilir, tüm vücudu bu süper hıza adapte olmuştur. Bu hızı sayesinde makineli tüfek ateşinden kaçabilir, küçük bir hortuma benzer ufak hava akımları yaratabilir, binaların kenarından koşarak tırmanabilir ve suyun üzerinden koşabilir. Sahip olduğu bu hız yeteneğinin en üst limitinin ne olduğunu bilmemektedir. Pietro ve kız kardeşi Wanda Manyetizmanın Efendisi olan mutant Magneto'nun çocuklarıdır. Bir çingene olan anneleri Magda hamileliği sırasında kocasının açığa çıkan mutant güçlerinden dehşete düşünce Balkanlardaki dağlarda yeralan Wundagore adlı yere kaçtı. Burada ikiz bebekler doğurarak onlara Wanda ve Pietro adlarını verdi. Kocasının peşinden gelip onları yakalayacağı korkusuyla soğuk dağlara kaçtı ve burada öldü. İkizlere bakmakta olan Bova onları yakındaki çingene kampındaki evli bir çift olan ve kendi ikiz çocuklarını kaybetmiş Django ve Marya Maximoff'a evlatlık olarak verdi. Maximoff ailesi bu ikizlere kendi öz çocuklarıymışlar gibi baktılar. Wanda ve Pietro ergenlik dönemlerinde mutant güçlerini keşfetmeye başladılar. Django aç ailesini doyurmak için hırsızlık yapınca öfkeli köylüler çingene kampına saldırdılar. Pietro süper-hız yeteneğini kullanarak kız kardeşi Wanda ile birlikte oradan kaçtı. Gençlerin ailelerinden ayrı düşmeleri öyle travmatik oldu ki çocukluklarına ait çok az şey hatırlayabildiler. Bu olaydan sonraki birkaç yıl boyunca Wanda ve Pietro Avrupa'da dolandılar. Küçük bir köyü ziyaretleri sırasında Wanda kontrol edemediği güçleri yüzünden yanlışlıkla bir evin yanmasına sebep oldu. Köylüler onu bir cadı sandılar. Pietro kız kardeşini savunmaya çalıştı ama kısa sürede köylüler sayıca onlardan çok üstün bir duruma geldiler. Tam öldürülmek üzerelerken yardımlarına Magneto geldi. Magneto onları kurtarıp kurmuş olduğu Brotherhood of Evil Mutants adlı gruba dahil etti. İkizler burada Scarlet Witch ve Quicksilver adları ile Magneto'nun emrinde çalışmaya başladılar. Magneto'nun insanlara karşı giriştiği terorist eylemlerine ve eski dostu Profesör Charles Xavier'ın kurmuş olduğu X-Men'e karşı savaşına yardım ettiler. Bu süre boyunca Magneto onların kendi çocukları olduğunu ve Wanda ile Pietro da onun babaları olduğunu bilmiyorlardı. Brotherhood'un Stranger adlı bir uzaylıya yenilmesinin ardından Scarlet Witch ve Quicksilver kendileri gibi eski bir suçlu olan Hawkeye ile birlikte Avengers'a katılarak bu ekipten ayrılan üyelerin yerlerini aldılar. Gene de insanların mutantlara karşı olan öfke ve nefretinden aşırı rahatsız olan Quicksilver bir kere daha Magneto'ya katıldı ve kız kardeşinden de onunla birlikte gelmesini istedi. Sonunda ikizler yeteneklerini birleştirerek Avengers ve X-Men'in Magneto'yu yenmelerine yardım ettiler. Avengers'a tekrar katıldıktan sonra Quciksilver mutant avcısı robotlar olan Sentinellere karşı olan bir savaşta ciddi şekilde yaralandı. İnsanlıktan dışlanmış Inhumans adlı bir ekibin üyesi olan Crystal tarafından kurtarıldı. İkisi birbirlerine aşık oldular ve evlendiler. İlk çocuklarının doğumundan kısa süre sonra Quicksilver gerçek babasının kim olduğunu öğrendi. Magneto Pietro ve Wanda'nın kendi çocukları olduğunu öğrenmişti. Magneto Quicksilver ve Scarlet Witch'in karşısına çıkıp onları insanlığa karşı savaşmak için bir kere daha yanında yeralmaya çağırdı. İkiz kardeşler bir daha asla Brotherhood'a katılmayacaklarını açıklayıp bu teklifi geri çevirdiler. Quicksilver Inhumans'ın yaşadığı yerde onlarla birlikte kalmasına rağmen karısından uzaklaşmaya başladı. Bu olay Crystal'ın başka bir adama ilgi duymaya başlamasına sebep oldu. Bu olayı Quicksilver karısını affetmeyi kabul etmedi. Avengers'a geri döndü. Avengers o sıralar üye sayısının çokluğundan daha iyi hizmet verebilmek için Doğu Yakası ve Batı Yakası olmak üzere ikiye ayrılmıştı. Ekibin Batı Yakası'nda görev almaya başladı. Kısa süre sonra Amerikan hükümetinin yeni kurmuş olduğu bir mutant birliği olan X-Factor'a katıldı. Quicksilver ve Crystal barışıp tekrar biraraya geldiler. X-Factor'dan ayrılan Quicksilver bir kere daha Avengers'a katıldı. Fakat bu çiftin mutluluğu kısa sürdü. Crystal çok güçlü bir psişik varlık olan Onslaught'a karşı girişilen savaşta hayatını kaybetti. Gerçekte ise öldü sanılan Avengers üyeleri aslında kendilerini başka bir boyuttaki gerçeklikte bulmuşlardı. Crystal'ın yokluğunda Quiksilver ufak bir grup olan Knights of Wundagore'un liderliğini yaptı. Kayıp Avengers üyeleri Dünya'ya geri döndükleri zaman Quicksilver ve Crystal tekrar biraraya geldiler. Magneto Güney Afrika'daki bir ada ülkesi olan Genosha'nın kontrolünü ele geçirdiğinde Quicksilver babasının yanına katıldı, fakat sadece Magneto'nun burada yaptıklarını izleyip Avengers'daki ekip arkadaşlarına bildirebilmek için. Ülkenin kontrolünü eline alan Magneto yıllardır süregelen sivil savaşın ve Legacy Virus adlı ölümcül bir hastalığın etkileri geçtikten sonra bu ülkedeki gücünü iyice arttırmaya başladı. Babasının insanlığa karşı açmak üzere olduğu savaşı öğrenince hemen kaçarak X-Men'i bu konuda uyardı. Dünya genetik bir savaşın eşiğine geldiğinde Quicksilver kız kardeşi ile birlikte Avengers'ın üyeleri olarak savaşmayı seçtiler.
13. SCARLET WITCH - Wanda Maximoff İlk görünüm Mart 1964’te The X-Men’de olmuştur. Wanda ve ikiz erkek kardeşi Pietro(Quicksilver), manyetizmanın efendisi olan mutant Magneto'nun çocuklarıdır. Bir çingene olan anneleri Magda hamileliği sırasında kocasının açığa çıkan mutant güçlerinden dehşete düşünce Balkanlardaki dağlarda yer alan Wundagore adlı yere kaçmıştır. Burada ikiz bebekleri doğurarak onlara Wanda ve Pietro adlarını vermiştir. `Tüm Hikayesi`
14. LUKE CAGE Süper-insan kuvvetine sahiptir ve çelik kadar sert bir derisi vardır. Yaraları normal insandan üç kat daha hızlı iyileşir. Eskiden Carl Lucas adını taşıyan Luke Cage'in büyüdüğü yer Harlem'di. Bazen arkadaşı Willis Stryker ile küçük çapta hırsızlıklar yaparlardı. Büyüdükçe Cage farklı işler yapmaya başladı, arkadaşı Stryker ise suç işlerinde bir profesyonel oldu ve kanun dışı işler sayesinde oldukça paraya kavuştu. Her ikisi de Reva Connors adlı bir kıza ilgi duymaya başlayınca rakibe dönüştüler. Günün birinde Stryker mafyanın adamlarından kötü şekilde dayak yerken hayatını Cage kurtardı. Stryker'ın hastanede iyileşmekle geçirdiği süre boyunca Cage ve Connors birbirleri ile yakınlaştılar. Kıskançlıktan çılgına dönen Stryker iki kilo eroini Cage'in dairesine yerleştirip onu polise ihbar etti. Polisin eve baskını sonucunda Cage tutuklandı. Cage hapse konulduktan birkaç gün sonra sevgilisi Connors asıl hedefleri Stryker olan mafya adamları tarafından yanlışlıkla öldürüldü. Bunu öğrenen Cage çılgına dönüp eski arkadaşından intikam almaya yemin etti. Hapishaneden kaçmaya kalkıştı, fakat başarısız oldu. Bu girişimi onun Georgia'daki yüksek güvenlikli bir hapishane olan Seagate'e gönderilmesine neden oldu. Burada ırkçı bir gardiyan olan Albert Rackham tarafından sürekli aşağılanıp dövüldü. Bu hapishanede çalışan bir psikolog olan Dr. Noah Berstien ile tanışan Cage ona bütün hikayesini anlattı. Cage'e inanan Berstien ona eğer kendi yürüttüğü deneylerde yer almayı kabul ederse cezasını hafifletebileceğini söyledi. Cage en başlarda bu fikre sıcak bakmadıysa da sonra kabul etti. Fakat her ikisinin de bilmediği şey ikisinin anlaşmasını öğrenince gardiyan Rackham'ın deney makinesinin kontrollerine zarar verdiğiydi. Rackham'ın amacı Cage'e zarar vermek ya da daha da iyisi onu öldürmekti. Fakat Rackham'ın hiç aklına gelmeyecek bir şey oldu ve hatalı giden deney Cage'in vücudunu sertleştirip kuvvetlendirdi. Cage kendini kurtardı ve Rackham'ı bayılttı. Fakat gardiyanı öldürdüğünü sanan Cage kaçtı. Yetkililer denizde onun kıyafetinden bir parça bulunca boğulduğuna kanaat getirdiler. Artık özgür olan Cage sevgilisinin ölümüne neden olan Stryker'dan intikam almak için New York'a döndü. Cage şehirde geçirdiği ilk akşamlardan birinde bir restaurantı soymaya kalkan bir hırsızı yakalayınca restaurant sahibi onu ödüllendirdi. Kazandığı para ona güçlerini nasıl kullanacağına dair yepyeni bir fikir verdi. Böylece "kiralık bir kahraman" oldu. Cage para toplayan mafya adamlarını arayıp onlarla dövüştü, ardından onu görenlere iş kartlarını bıraktı. Diamondback adlı bir suç örgütü lideri için çalışan Stryker'ı bulup onu yenince bir anda işleri açıldı. Kendine bir süre Power Man adını verdi. Birkaç yıl sonra Bushmaster adlı Avrupalı bir suç lordu eski dostu Dr. Berstien ve arkadaşı Claire Temple'ı kaçırdı. Cage'den onların hayatına karşılık özel bir dedektif olan Misty Knight'ı kaçırmasını istedi. Bushmaster'ın elinde ayrıca yıllar önce Stryker'ın onun evine eroin koyarken çekilmiş bir video kaseti de vardı. Bu kaset Cage'in adını temizlemeye yeterdi. Teklifi kabul eden Cage kendisini Misty Knight'ın arkadaşı olan dövüş sanatları uzmanı Iron Fist ile savaşırken buldu. Cage'in niye onların peşine takıldıklarını öğrenen Iron Fist ve Misty Knight ona yardım ettiler. Bushmaster'ı yenince Cage ele geçirdiği video kaseti mahkemeye götürdü ve yıllar sonra bu suçu işlememiş olduğu ispatlanıp adı temizlenmiş oldu. Her ne kadar birbirlerine zıt kişilikler ve geçmişleri olsa da Luke Cage ve Iron Fist birlikte "Heroes for Hire (Kiralık Kahramanlar)" adlı bir ekip kurdular ve kısa zamanda çok yakın arkadaş oldular. Luke Cage ve Iron Fist yıllar boyunca hem özel dedektiflik hem de bazı kişilere korumalık yaptılar. Bir süre sonra Oracle Inc. adlı şirketin bünyesine girdiler. Burada onlara yeni katılan üyelerle grup daha da genişledi. Bu süre boyunca grubun liderliğini Iron Fist yapmaktaydı. Fakat bir süre sonra Oracle Inc.'in bünyesinden çıkartılan grup dağıldı.
15. SPIDER WOMAN - Jessica Drew Süper-hız, kuvvet, çeviklik ve düz yüzeylere tutunma özelliklerine sahiptir. Ellerinden düşmanlarını hareketsiz bırakabilen ya da öldürebilen biyo-elektrik akımları fırlatabilir. Kan yapısı yüzünden vücudu zehirli gazlar ve radyasyondan etkilenmez. Amerikalı antropolojist Jonathan Drew ile İngiliz eşi Meriem'in çocuklarıdır. Jessica iki yaşındayken ailesi Balkanlara taşındı. Babası ve iş arkadaşı Wundagore Dağı'nda arazi satın alıp orada ufak bir araştırma merkezi kurdular. Arazilerinde uranyum olduğu ortaya çıkınca iki bilim adamı zengin oldular ve varlıklarını dev bir bilim merkezi oluşturmak için kullandılar. Beş yıl sonra Jessica uranyum zehirlenmesi yüzünden hastalandı. Babası onun hayatını kurtarmak için örümcek kanından elde ettiği bir serumu enjekte etti, çünkü araştırmaları sonucunda örümceklerin radyasyona insanlardan çok daha büyük bağışıklıkları olduğunu göstermişti. Jessica tedaviye hemen cevap vermedi. Annesi Meriam'in ölümü ve ardından babasının umutsuz bir şekilde İngiltere'ye dönmesinin ardından Wundagore'da büyüdü. Büyüyünce farkına vardığı güçlerinin ardından Jessica dünyayı dolaşmaya başladı, fakat HYDRA adlı terör örgütü tarafından ele geçirildi. Örgütün Arachne adlı ajanı olarak SHIELD komutanı Nick Fury'i öldürmekle görevlendirildi. Jessica bunu kabul etmeyince HYDRA onu tekrar yakalayıp beynini yıkadı ve bu sefer ona Spider-Woman kod adı verildi. Thing İngiltere'deyken HYDRA bu sefer Jessica'ya onu öldürmesini emretti. O sırada başkaları tarafından saldırıya uğrayan Thing'e Spider-Woman yardım etti. Los Angeles'a taşınan Jessica babasını aramaya başladı. Pek çok süper-suçlu ile savaştı ve peşine SHIELD ajanı Jerry Hunt takıldı. Jessica babasının öldüğünü öğrendi, bir süre sonra Hunt ile arasında romantik bir ilişki başladı. Hunt'ın karşı çıkmasına rağmen Spider-Woman olarak suçla savaşan bir maceracı olunca Hunt onu terketti. Örümcek Adam ile karşılaştı ve kriminoloji uzmanı Scott McDowell ile ortaklık yaptı. Spider-Woman olarak pek çok macera yaşadıktan sonra güçlerini kaybedince bu kimliğini bırakıp özel dedektiflik yapmaya başladı. Uzak doğu Asya'daki Madripoor şehrine gitti ve burada Wolvarine ile karşılaştı. Güçlerini tamamen kaybetmemiş olduğu ortaya çıktı. Wolverine'e bazı maceralarında yardım etti. Bir süre sonra Jessica kendisine Spider-Woman adını veren bir suçlu tarafından saldırıya uğradı ve bu saldırıda güçlerini kaybetti. İkinci Spider-Woman olan Julia Carpenter, Madame Web ve kendine onlar gibi Spider-Woman adını vermiş yeni başka bir kahraman ile birlikte bu suçluyu takip ettiler, çünkü bu suçlu hepsinin güçlerini çalmıştı. Yeni Spider-Woman bu suçlunun güçlerini elde etti. Jessica güçlerini bir kere daha tamamen kaybetti. New York'a dönen Jessica burada Madame Web ile birlikte sık sık yeni Spider-Woman'a yardım ettiler. Jessica bir süre sonra güçlerinin yavaş yavaş geri dönmeye başladığını farketti, fakat tekrar kostümlü maceracı olmaya niyetlenmedi.
16. WASP - Janet Van Dyne Wasp bir buçuk inçe kadar küçülebilmektedir. Boyutu küçülmesine rağmen bu boyutta iken iki inç kalınlığında bir demiri bükebilecek kuvvete sahiptir. Ellerinden biyo-elektrik güç akımları fırlatabilir. 4 feetten daha küçülürse sırtında kanatlar çıkar. Böceklerle telepatik olarak iletişim kurabilir. Dünyaca ünlü bir bilim adamı olan Vernon Van Dyne'ın kızı. Babası deneylerinden birisi sırasında dünyaya gelen bir uzaylı tarafından öldürülünce Janet babasının iş arkadaşlarından Hank Pym ile irtibat kurdu. Janet Hank'e babasının katilini yakalayıp adalete teslim etmek istediğini söyleyince Hank ona gizli kimliği Ant Man'i açıkladı ve serumunu kullanıp ortağı olmayı teklif etti. Janet bu teklifi kabul etti. Hank arılar üzerinde yaptığı araştırmalar sayesinde Janet'ın sırtına arı kanatlarının organizmasından oluşan hücreleri enjekte etti. Ayrıca serumunu da üzerinde kullanarak Janet'ın vücut boyutlarını küçültebilmesini sağladı. Janet böylece Wasp adı ile yeni bir kimlik kazanıp Ant Man ile birlikte babasının katilini buldular ve onu yendiler. Wasp kurucu üyeleri arasında yeraldığı Avengers'ın ilk kadın elemanı oldu. Hank ile olan ilişkileri aşka dönüştü. Avengers üyesi olarak karşılaştıkları tehlikeler giderek artınca ekipten ayrıldılar. Fakat bir süre sonra tekrar ekibe geri döndüler. Artık sadece iradesiyle boyutunu ufaltabileceğini farketti. Hank uzun süredir Janet'a aşık olmasına rağmen baskı altındaki ikinci kişiliği yüzünden evlilikten uzak durmaya çalıştı. Bir laboratuar kazası onun Yellowjacket adlı ikinci kişiliğinin kontrolü almasını sağladı. Yellowjacket Janet'ı kaçırıp ona evlenme teklif etti. Onun Hank olduğunu bilen Janet teklifi kabul etti ve Avengers Malikanesi'nde evlendiler, fakat hemen ardından malikane saldırıya uğradı. Janet'i tehlikede görmenin yarattığı şok ile Hank tekrar normale döndü. Tuhaf evlenme koşullarına rağmen Hank ve Janet evli kalmaya karar verdiler. Janet moda tasarımcısı olarak oldukça başarılı bir kariyer edindi. Bu süre boyunca artık onun Wasp kimliği halk tarafından bilinen birşeydi. Bir savaşta ölümcül yaralar alınca Hank onun hayatını kurtarmak için kendi keşfettiği bir yöntemle ameliyat etti. Janet'ın hayatı kurtuldu, ama böceğimsi bir görünüme sahip olmuştu. Çok güçlü psişik bir varlık olan Onslaught ile olan savaşın ardından hapsoldukları alternatik boyuttan döndüklerinde görünümü normale döndü. Hank'in duygusal tutarsızlığı ve Ultron'u yaratmış olmaktan dolayı duyduğu suçluluk evliliklerinin sona ermesine sebep oldu. Gene de ikili boşandıktan bir süre sonra tekrar birbirlerine ilgi duymaya başladılar.
17. WONDER MAN - Simon Williams Süper-insan kuvveti, dayanıklılığı ve uçma yeteneğine sahiptir. Vücudu iyonik enerjiden oluştuğundan istediği şekle bürünebilir. Bu iyonik enerjisi sayesinde nefes almak ya da yemek yemek gibi ihtiyaçları yoktur ve hiç yaşlanmaz. Simon Williams'ın babası başarılı Williams Innovations adlı firmanın kurucusu ve yöneticisi Sanford Williams idi. Babasının ölümünün ardından 22 yaşındaki Simon firmanın yönetimini eline aldı. Yönetim konusunda tecrübesiz olduğundan firmanın hisseleri gitgide değer kaybetmeye ve Stark Industries gibi yüksek bir başarı grafiği olan şirketlerin ardına düşmeye başladı. Simon abisi Eric Williams'dan yardım istedi. Eric ona firmadan gizlice zimmetine para geçirmesini ve bu parayla kanun dışı bazı şirketlere para yatırmasını tavsiye etti, çünkü kendisi bu şekilde zengin olmuştu. Babasının firmasını umutsuzca kurtarmaya çalışan Simon abisinin tavsiyesine uydu, fakat firmanın yönetim kurulu bunu keşfedince Simon mahkemeye çıkartıldı ve suçlu bulundu. Fakat Asgard'lı bir büyücü olan Amora sayesinde kaçarak hapse girmekten kurtuldu. Bir Nazi savaş suçlusu olan Heinrich Zemo'nun ise Simon'ın davası ilgisini çekmişti. Simon'ın firmasının düşüşe geçmesinden Stark Industries'in sahibi Anthony Stark'ı sorumlu tutması Baron Zemo için ilgi çekiciydi, çünkü Stark'ın düşmanı olan Iron Man'in patronu olduğunu sanıyordu, Stark'ın Iron Man'in bizzat kendisi olduğunu bilmiyordu. Amora sayesinde Baron Zemo'nun Güney Amerika'daki üssüne gelen Simon onun Masters of Evil adlı ekibine katılmayı kabul etti. Üzerinde iyonik ışınların kullanıldığı deneylerin ardından süper-insan kuvveti ve dayanıklılığına sahip oldu. Yaratmış olduğu Wonder Man'in kendisine bağlılığını garantilemek isteyen Baron Zemo ona vücudunun geçirdiği değişimin etkilerini kaldıramayacağını ve bir hafta içinde öleceğini söyledi, bunu engelleyecek tek antidot Zemo'nun elindeydi. Avengers ve Masters of Evil arasındaki bir savaşta Wonder Man yardım ettiği Avengers üyelerinin güvenini kazanmayı başardı. Simon onlara ölmek üzere olduğunu anlatınca Avengers üyeleri onu aralarına kabul ettiler ve tedavi etmeye çalıştılar. Bir süre sonra Wonder Man onları Masters of Evil'ın kurmuş olduğu bir tuzağa çekti. Fakat burada ona yardım etmeye çalışan Avengers'a ihanet edemeyeceğini farkedince onlarla birlikte hayatı pahasına da olsa Masters of Evil'a karşı savaştı. Son hareketinin onurlu bir davranış olması onu rahatlamıştı. Öldü sanılan Wonder Man aslında vücudunda sürmekte olan değişimler yüzünden komaya girmişti. Artık Grim Reaper adlı kostümlü bir suçlu olan abisi Eric Williams onun bedenini ele geçirdi. Reaper'ın amacı Simon'ın zihnini Avengers'ın android üyesi Vision'a aktarmak ve ekip arkadaşlarına ihanet etmesini sağlamaktı. Bu planından habersiz olan Vision'ı eğer teklifini kabul ederse onun zihnini Wonder Man'in beynine aktaracağını ve böylece daha insanımsı bir görünüme sahip olabileceğini söyleyerek kandırmaya çalıştı. Vision bu teklifi kabul etmedi ve Avengers ile savaşan Reaper yenildi. Simon'ın cansız gözüken bedenini alarak oradan kaçtı. Black Talon'ın liderliğindeki bir grup Vodoo rahibi sayesinde Wonder Man'in vücudunu zekası olmayan bir zombi gibi diriltti. Reaper sonuçtan memnun değildi. Fakat bir süre sonra Avengers eski üyeleri Wonder Man'in bedenini Reaper'dan almayı başardı. Vodoo büyüsünün ve Baron Zemo'nun radyasyon deneylerinin etkileri geçmeye başlayınca birkaç gün içinde tamamen kendine gelmeyi başarmıştı. Avengers üyeleri Wonder Man'in komaya girdiğinde vücunun evrim geçirerek iyonik enerjiden oluşan daha üstün bir vücut formuna dönüştüğünü anladılar. Wonder Man geçirdiği bu dönüşümün ve bir süre boyunca ölüye benzer bir şekilde varlığını sürdürmesinin verdiği dehşetle ciddi bir travma yaşadı. Avengers Malikanesi'nde kalmaya başladı ve bazen ekibe yardım etti, fakat tekrar ölüm deneyimini yaşamanın dehşetiyle sahip olduğu güçlere rağmen korkuyla savaşmaktaydı. Sonunda bu korkularının üstesinden gelmeyi başardı ve tüm gücünü ekip için kullanmaya başladı, fakat gene de zaman zaman eski korkularıyla yüzleşmek zorunda kaldığı oldu. Wonder Man ekibin üyesi olarak kaldı ve birara Avengers'ın üyesi olan Beast ile çok yakın arkadaş oldular. Aktör, güvenlik sorumlusu ve dublör olarak çalıştı. Zamanla kendine olan güvenini geri kazandı. Dublör olarak çalıştığı zamanlarda da ölümlü birisi olarak tehlikelerle yüzleşmenin cazibesini tekrar yaşamaya çalıştı. Hayatındaki önemli dönüm noktalarından biri televizyonda yıllar önce yargılandığı davada suçlu olduğunu itiraf etmesiyle oldu. Açıklamasından sonra halkın kendisine güvenini ve desteğini aldı. Avengers'ta yeraldığı süre boyunca kazandıkları her mücadele sonunda kendine fazlasıyla güvenmeye başladı. İyonik enerjisi sayesinde kendini ölümsüz gibi hissetmeye başlamıştı, ta ki bir Kree iyon silahı tarafından vücudunun iyon enerjisi dağıtılana kadar. Fakat zekası varlığını sürdürmekteydi ve Scarlet Witch'e olan aşkı onu ölümlülerin boyutuna bağlamaktaydı. Scarlet Witch sayesinde Wonder Man tekrar hayata döndü. Geçmişte yaptığı hatalar yüzünden ikinci bir şansı haketmediğini düşünmekteydi. Fakat zamanla kendi içindeki mücadeleden kurtulunca bu ikinci şansını en iyi şekilde değerlendirmeye çalıştı ve Avengers'ın önemli bir üyesi olarak yeralmaya devam etti.